18 Haziran 2015 Perşembe

Tüp Bebek Tedavisinde Doğru bilinen yanlışlar

Her konuda olduğu gibi Tüp Bebek Tedavisi konusunda da ön yargılarımız ile savaşır, bir çok soru üzerinde umutsuzluğa kapılır.Yanlışları doğru kabul eder ve çaresizliğe düşeriz.
Tüp bebek tedavisi üzerinde çok hassas olmamız ve gerçekliğinden emin olmadığımız hiç bir bilgiyi doğru kabul etmememiz gerekir.
Unutmayalım ki bilimsel veriler bize her zaman en doğruyu bulmak konusunda yardımcı olacaktır.

Yanlış: Tüp bebek zor ve ağrılı bir tedavidir.

Doğru: Tüp bebek tedavisi son yıllarda çok kolaylaşmış, “hasta dostu” bir tedavi haline gelmiştir. Tedavi süresi yeni ilaçlar sayesinde 45 günden 15 güne inmiş, hastaların yaptıkları iğne sayısı da oldukça azalmıştır. Hatta artık günümüzde sadece hap formunda ilaçlar kullanılarak yapılan “doğal” tüp bebek tedavileri başarı ile uygulanıyor.
Az ilaç kullanılarak yapılan yumuşak protokoller hem kontrol için merkeze gidip gelme sıklığını düşürmüş, hem de şişkinlik, ağrı gibi yan etkileri azaltmıştır. Günümüzde tüp bebek, 15 günde başlayan ve biten, neredeyse sıfır yan etkisi olan çok kolay bir tedavidir.

Yanlış: Tüp bebekte ikinci tedaviler daha başarılıdır.

Doğru: Tüp bebek tedavisinde başarı şansı yumurta sayısı ve anne yaşı ile doğru orantılıdır. Yumurtalarınız olduğu sürece başarı şansı vardır.en önemli faktör annenin yaşıdır. yumurtanın yaşı büyüdükçe saplıklı embriyo gelişme ve gelişen embriyonun tutunma şansı azalır.
Tüm tüp bebek merkezlerinin amacı ilk seferde çiftleri bebeklerine kavuşturmaktır.

Yanlış: Tüp bebek tedavisi sonrası uzun süre yatmak gerekir.

Doğru: Tüp bebek tedavisi bitip transfer yapıldıktan sonra yatmanın gebelik şansını arttırdığına dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Yerleştirilen embriyo yer çekimiyle düşmeyeceği gibi, yerleşme işlemi de transferden yaklaşık üç gün sonra gerçekleşmektedir.
Transfer sonrası yatılması gerekir bilgisinin bilimsel hiçbir kaynağı yoktur, eğer hekiminiz size özel olarak dinlenmeniz gerektiğini belirtti ise, kanama ya da farklı bir hastalık nedeni ile ayrıcalıklı bir durumunuz yoksa, lütfen normal yaşantınıza devam etmeye gayret ediniz. 

Yanlış: Tüp bebek tedavisi sonucunda genelde ikiz, üçüz gebelik olur. 

Doğru: Tüp bebek tedavilerinde çoğul gebeliklerin arttığı bir gerçektir. Buna önlem olarak 30 Eylül 2014 yılında yönetmelikte yapılan değişiklikle;
7-b) Merkezlerde ÜYTE uygulamasında birden fazla embriyo transfer edilmemesi esastır. Ancak, 35 yaşa kadar birinci ve ikinci uygulamada tek embriyo, üçüncü ve sonraki uygulamalarda iki embriyo, 35 yaş ve üzerinde tüm uygulamalarda en fazla iki embriyo transfer edilebilir.

Böylece ülkemizde uygulanan sınırsız embriyo transferi  kontrol altına alınmıştır.
Çoğul gebelikler bazı hastalar tarafından tercih edilse bile gerek anne sağlığı gerekse bebeklerin sağlığı açısından büyük risk faktörleri içerir.

Doğru: Kadının üreme kapasitesi yaşla birlikte değişir. 30 yaşına kadar en yüksek olan üreme şansı 30 – 35 yaşları arası azalmaya başlar. 40 yaş üzerinde artık üreme çağının sonlarına gelinir. 30 yaş altı hastalarında başarı şansı %50 ye kadar çıkarken bu oran 40 yaş üzerinde %15 civarındadır. 44 yaşın üzerinde ise başarı oranı oldukça düşüktür.

Günümüz toplumlarında kadın önce eğitim ve kariyer peşinde koşmakta ondan sonra aile hayatı ve çocuğu düşünmektedir. Çocuk isteyen kadınların 25-34 yaş aralığında en sağlıklı şekilde anne olabileceklerini unutmaması gerekmektedir.

17 Haziran 2015 Çarşamba

TRANSFER SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Transfer sonrası nelere dikkat etmem gerekiyor?


En sık karşılaştığımız ne kadar çok açıklarsak açıklayalım, bir türlü ikna edemediğimiz transfer sonrası gebelik test sonucunu alana kadar geçen süre, 
Zorlu bir tedavi maratonunun ardından transfer aşaması artık sonuca son 12 adımlık mesafedir. Bu kadar emek çaba boşa gitmesin, 12 gün daha sabredeyim ve en iyi sonucu alalım diye dua ederiz.
Ve başlarız kendimizden bir parça daha vermeye.
Kesinlikle hareket etmemeliyim, sürekli yatmalıyım, iğnemi evde olmalı, dışarı çıkmamalı, hatta yemeğimi bile yatakta yemeliyim diye düşünür dururuz.
Aslında durum hiçte sanıldığı gibi değildir. Transfer aşamasından sonra bizim dışarıdan yapacağımız müdahalelerin hiç biri o güzel embriyonun hayat felsefesini değiştirmeyecektir, siz istediğiniz kadar yatın o tutunmak isterse tutunacaktır, ve yine aynı şekilde istediğiniz kadar tadına varın hayatın o güzel embriyo tutunduysa eğer sizi bırakmayacaktır.
Bu dönemde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta doktorların önerdiği ilaçları düzenli kullanılması ve eğer yumurtalıklar aşırı derecede uyarılmış ve büyümüşlerse de fazla ağrı ve rahatsızlık duyulmaması için dinlenilmesidir.
Transfer sonrası hareket etmek,
Öksürmek,
Ikınmak,
Yükseğe uzanmak,
Transferden hemen sonra ayağa kalkmak gibi aktivitelerin gebeliğin tutunma ve devamı üzerine herhangi hiçbir olumsuz etkisi yoktur.

u¢u

Transfer sonrası dikkat edilecekler 


*Transfer işleminizi izleyen günlerde, sizi yormayacak her türlü günlük ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.

*Yorulduğunuzu hissettiğinizde mutlaka dinlenin
*Ağır yorucu işler yapmayınız. 

*Bu süre boyunca istediğiniz şekilde yatabilir veya oturabilirsiniz.

*İlaçlarınızı zamanında kullanmaya özen gösteriniz. 

*Doktorunuza danışmadan ilaç kullanmayınız.

*Mümkün olduğunca hoşlandığınız ortamlarda bulunun

*Gebelik testi sonucunuzu alacağınız güne kadar cinsel ilişkide bulunmayınız.

*Transfer işleminden sonraki günlerde, duş şeklinde banyo yapmanızda sakınca yoktur.

*Beslenmeniz önemli,Bu süre boyunca kabızlık gelişmemesi açısından, bol sebze ve meyve yiyiniz, bol su tüketiniz. Doğal meyve özlü çaylardan içebilirsiniz.

*Transfer sonrası evinize istediğiniz araçla gidebilirsiniz. Uzun süreli yolculukları önermiyoruz.

*Hapşırmak, öksürmek, merdiven inip çıkmak transfer sonrası idrarınızı yapmak gibi faaliyetler gebelik sonucunuzu etkilemez.

*Transfer işlemi sonrası gebelik testine kadar pembe veya kahverengi lekelenmeleriniz olabilir.

*İlaçlarınızı doktorunuza danışmadan bırakmayınız. 

*Gebelik testinizi mutlaka kanda bakılan Beta HCG testi ile yaptırınız. İdrarda gebelik testi erken dönemde yanıltıcı olabilir.




16 Haziran 2015 Salı

IMSI NEDİR?

IMSI ( Morfolojik olarak seçilmiş sperm enjeksiyonu):

IMSI nedir?
Sperm hücrelerinin özel objektiflerle yaklaşık 6000-13.000 kat büyütülerek detaylı analizlerinin yapılması, sonrasında döllenme kapasitesi en yüksek ve hareketli olanların seçilip yumurta hücresine enjekte edilmesi işlemidir.
Mikroenjeksiyon(ICSI) yönteminde sperm hücreleri  400 kat büyütülerek seçilir ve bu büyütme kabaca sperm hücresinin hareketi, baş, boyun ve kuyruk görünümü hakkında bilgi verir. Ancak spermin baş kısmındaki bölgelerde(çekirdek ve akrozom) bulunan vakuol, kist gibi istenmeyen oluşumlar kaliteyi düşürmektedir ve bu oluşumları görmek için daha fazla büyütmeler ihtiyaç duyulmaktadır. 


IMSI nasıl uygulanır?
IMSI düşünülen hastalarda tanı için bir test(MSOME testi) uygulanır ve spermin kalitesi değerlendirilir.Bu test sonucunda spermler farklı derecelerde sınıflandırılarak IMSI uygulanıp uygulanmayacağına ve uygulanacaksa büyütme oranına karar verilir.
IMSI yumurta toplama(OPU) işleminin olduğu gün erkekten sperm örneği alınarak uygulanır.
İşlem teknik olarak,özel objektif ve aparatlar eklenmiş mikroskopta,özel petri kapları içinde uygulanır.Burada sperm özelliklerine göre uygun büyütme seçilir(6000-13000 kat) ve hücreler tek tek incelenerek yapısı en düzgün,vakuol gibi istenmeyen oluşumları içermeyen spermler seçilerek ayrılır.Bu sırada bayana ait oositler(yumurta) hazırlanarak seçilmiş olan spermler bekletilmeden mikroenjeksiyon işlemi gerçekleştirilir.
IMSI kimlere uygulanır?
Tüm hastalara uygulanabilmekte birlikte, özellikle;
*Sperm özelliklerinin iyi olmadığı şiddetli erkek faktöründe,
*Daha önce fertilizasyon(döllenme) ve embriyo gelişimi kötü olan çiftlerde,
*Tekrarlayan ve sebebi anlaşılamayan başarısız tüp bebek denemesi olan hastalarda,
*Başka bir sebebe bağlanamayan ve tekrarlayan gebelik kayıpları(abortus,düşük)olan çiftlerde.


Embriyo Transferi

Embriyo Transferi (ET) nasıl yapılır?
¢Transfer işlemi oldukça kolay ve ağrısız bir uygulamadır, genellikle anestezi gerektirmez.
¢Embriyo transferinde içinde embriyolar bulunan çok ince özel bir kateter, jinekolojik muayene pozisyonundaki kadının rahim ağzından geçilerek rahim içine yerleştirilir. İçindeki embriyolar, bir enjektör yardımı ile rahim içine bırakılır.
¢Transfer sırasında ultrasonografi yardımı ile rahmin görüntülenmesi ve embriyo transfer işleminin kolay olması açısından mesanenin dolu olması tercih edilir.
¢Embriyo transferi ortalama 15- 20 dakika kadar süren bir işlemdir. 
¢Tüp bebek tedavilerinde en son yapılan ve en önemli işlem embriyo transferi işlemidir.

¢Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda Beta HCG ölçümü ile gebelik testi yapılır. 





15 Haziran 2015 Pazartesi

Retrograd sperm

Retrograd sperm
Sperm hücrelerinin ejakülasyon sırasında üretra (sperm ve idrarın dışarı atıldığı kanal) yerine mesane’ye (idrar kesesi) geri kaçması durumundaki sperm retrograd sperm olarak tanımlanır. 

Masturbasyon ile 1 ml’den daha az semen elde edilmesi durumunda farklı hastalık belirtileri yoksa retrograd sperm şüphesi ile idrarda sperm hücresi aranır.
Ejakulasyon sırasında kasılarak meninin mesaneye kaçmasına engel olan kasın çalışmaması durumunda sperm hücreleri üretradan atılması gerekirken atılamaz ve mesane içerisine birikir.
Otonom sinir sistemi fonksiyon bozukluğu, prostat ameliyatı, mesane boyun ameliyatı, antipsikotik ilaçlar, yüksek kan basıncı için kullanılan belirli ilaçların yan etkisi olabildiği gibi diyabet komplikasyonu olarak da görülebilir.

 Retrograd sperm görülen hastalarda PESA,MESA,TESA ya da TESE operasyonları ile sperm elde edilip ICSI işlemi ile fertilizasyon  elde edilebilir.

Aklınız da soru mu var ? Cevaplayalım.


Kısırlık (  İnfertilite ) nedir?
Çiftlerin bir yıllık süre içerisinde ortalama haftada üç kez düzenli ilişkiye girmelerine rağmen gebelik oluşmaması durumuna infertilite denir.



Yardımcı Üreme Yöntemleri nelerdir?
Her ay adet döngüsü içerisinde gelişen yumurtanın ultrasonla takibi, yumurtlamanın tespiti ve uygun sürede ilişki önerilmesi gibi basit takiplerin yanında yumurtlamayı artırıcı ilaçların kullanılması, ilişkiye yönelik problemler, sperm sayısının azlığı gibi durumlarda ya da açıklanamayan infertilite varlığında aşılama yapılması, daha olumsuz koşullar varlığında veya aşılama sonucu gebelik elde edilemeyen durumlarda  ICSI, IMSI, Embryoskop,  Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT)gibi yöntemler sıkça kullanılan üremeye yardımcı teknikler altında yer almaktadırlar.
Yardımcı üreme teknikleri için ülkemiz yasalarına göre evli olmak zorunludur.
Evli çiftler bebek sahibi olmak istediklerinde her hangi bir zaman kısıtlaması olmadan Yardımcı üreme tekniği için merkezlere başvuru yapabilirler. Ancak ideal olan herhangi belirlenmiş bir tanı yok ve yaş 35 ve üzeri değil ise 1 yıl sonra tedavi için başvurmaktır.



Yaşam tarzım  ve beslenme alışkanlıklarım İnfertileyi etkiler mi?
İnfertilite üzerine etkisi olabilecek zararlı gıdalar bilindiği üzere alkol, sigara ve benzeri keyif verici ajanlar olarak sıralanabilmektedir. Sigara ve alkol toksik etkilerinden dolayı özellikle over yaşlanmasına sebep olarak erken menopoz ve tekrarlayan IVF başarısızlıklarına yol açmaktadırlar. 

Akne tedavisinde kullanılan yüksek doz A vitamini türevi retinoik asidin de over fonksiyonları üzerine olumsuz etkilerinin olduğu bilinmektedir. 
Sağlıklı over fonksiyonu için alınan gıdaların genel yaşam kurallarına uygun şekilde planlanması, radyasyondan uzak durmak ve kemoterapotik ilaçların kullanılması öncesi yumurtaların gelecek için dondurulması önerilmektedir. 
Erkek hastalarda testislerin aşırı ısıdan korunması fertilite açısından önemlidir.



İnfertilite tedavisi zor mudur?
İnfertilite tedavisinin süresi ve zorluğu infertilitenin sebebine göre değişmektedir. İnfertilite süresi, eşlik eden kadın ya da erkek faktörlerinin varlığı, önceden yapılan denemeler ve sonuçları, kadın yaşı,  tedavi sürecini ve şeklini belirleyen önemli faktörlerdir.



Çiftlerde herhangi bir tıbbi sorun olmadığı halde ve düzenli bir beraberliğe rağmen hamilelik gerçekleşmiyorsa nasıl bir yol izlenmeli, ne zaman tedaviye başvurulmalı?
Tanımda da belirtildiği gibi düzenli cinsel birliktelik bir yılı doldurduğu durumda gebelik oluşmamışsa genç çiftler infertilite açısından değerlendirilebilir.

Ancak özellikle 35 yaş ve üzerindeki kadınlar over yaşlanması ve erken menopoz gibi olası durumlar nedeniyle daha erken infertilite kliniklerine başvurmalıdır. Önceden over cerrahisi öyküsü bulunması, ailede erken menopoz durumu varlığı, radyoterapi ya da kemoterapi öyküsü kliniğe erken getiren sebepler arasında bulunmaktadır.


İleri yaşta ki hastalar ne kadar beklemelidir?
Çocuk isteği olan ve 35 yaşını aşmış hastalarda danışmanlık en kısa zamanda yapılmalıdır. Benzer şekilde genç olmasına rağmen over rezervini azaltan cerrahi, çikolata kisti, radyoterapi ya da kemoterapi öyküsü olan kişiler de  erken tetkik edilmelidir.

Sağlıklı bireylerde ise hastanın 1 yıl süre ile takip edilmesi bu süre sonunda gebelik oluşmadığında ise infertilite açısından tetkik edilmeleri uygundur.